Yaz mevsimi, kalp sağlığını en çok etkileyen faktörlerden biri Kalp hastalarının sıcak havalarda daha dikkatli olması gerektiğini belirten Kardiyoloji Uzmanı Prof Dr Nevrez Koylan, sıcak havaların kalbe iyi gelmediğini, en çok da kalp hastalıkları olan kişilere iyi geldiğini söyledi
İSTANBUL (İGFA) – Yaza yavaş yavaş merhaba derken sıcak havalar kendini göstermeye başladı.
Havadaki yüksek sıcaklık yüzünden vücudun kendi iç ısısını korumak için daha fazla uğraştığını ve bunun sonucunda kalp, akciğerler ve böbrekler üzerine daha çok yük bindiğini söyleyen Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Nevrez Koylan, “Kuşkusuz yaz deyince pek çoğumuzun kendini her daim dışarı atası olsa da günün belirli saatlerinde dikkatli olmakta fayda var” dedi.
Prof. Dr. Nevrez Koylan; koroner kalp hastalığı, kalp yetersizliği, hipertansiyon ve ritim bozukluğu olan kalp hastalarına yaz mevsimini rahat atlatabilmeleri için önerilerde bulundu:
Eğer koroner kalp hastalığı nedeniyle nitrat spreyi veya nitrat tipi bir ilaç kullanılıyorsa, dikkatli olmakta fayda olduğunu söyleyen Prof. Dr. Koylan, “Nitratlar damarları hızla genişlettikleri için tansiyon düşürücü bir etkiye sahipler. Bu durum sıcakta sıvı kaybıyla birlikte bayılmaya bile yol açabiliyor. Ayrıca yine sıcak ortam ve sıvı kaybı, kanın yoğunlaşması sonucunda kalp krizlerinin artmasının önemli bir nedeni” dedi.
SERİN KALMAK İÇİN 10 ÖNERİ
Prof. Dr. Nevrez Koyla, serin kalmak için önerileri şöyle sıraladı:
Bol sıvı alın. Sıvı almanın en iyi yolu su içmektir bu yüzden zararlı içeceklerden kaçının. Kahve, çay ve enerji içecekleri gibi kafeinli içeceklerde ölçülü olmaya çalışın. Sıvı alımının kısıtlandığı ağır kalp yetersizliği veya böbrek yetersizliği gibi bir durum varsa, alınacak sıvı miktarı açısından doktorunuzun görüşünü alın. Kan basıncını artırabileceği ve kalp yetersizliği bulgularını kötüleştirebileceği bilinen soda ve maden sularını ölçülü tüketin. Salata ve zeytinyağlı sebzeler gibi soğuk yemekleri tercih edin. Hem sıvı içerikleri fazladır hem de iyi birer vitamin ve mineral kaynağıdır. Evinizi serin tutun. Evdeki lambaları ve ısı yaratabilecek diğer elektrikli cihazları da sadece gerektiğinde kullanın. Oturmak ve özellikle de uyumak için evin en serin bölgesini tercih edin. Hafif, bol ve terlemeye engel olmayan doğal kumaşlardan giysiler giyinin. Denize sabah 11.00’den önce ve öğlen 15.00’ten sonra, mümkünse aç olarak girin. Gölgede olsanız da bir güneş koruyucu kullanın, şapka takın ve su içmeyi sürdürün. Aşırı fiziksel egzersizlerden kaçının.