Küçük nazik,
Nazenin bir kır çiçeği
Hayatla kavgası
Üç yaşında başladığında
İnatçı bir hiçliğin içindeydi
Karışık esaretler büyütürdü yüreğinde
Bir gece yarısı, yalnızlığının orta yerinde
Kırık dökük bir masalda buldu kendini….
Büyüdü güzeller güzeli kır çiçeği,
Döküldü dilinin tellerinden,
Dağ gibi güvendiği yiğidine evetler…..
Mavi umutların terkisinde,
Mart gönüllü haziran hasatlardayken
Gecenin yüreğine sarıldı,
Anlamsız çıkarların, çıkınında ki ölümler
Ve,yalnızlığının sardığı aşksız düşlerde
Hep sabredip sustu….
Ömrünce,
Sessizliğini, yitik acılarla işledi içine
Hangi bitişlerin başlangıcıydı beklediği bilemeden,
İçinin kuduran ayazını
Ciğerlerine dolan ahşap acılarla doyurdu çaresiz
Yıldızsız zemherileri kucaklayan kaderine şükretti….
Oysa vefasızlıklar,
Hesabı yerde kalan ölümlerin adresiydi,
Hiç anlamadı…..
Şimdi,
Çoktan rüzgar alıp gitti çocuksu bulutlarını
Ve edepsizce dolaşıyor yüreğimde ki keşkeler
Sapan ucunda ki gün düşümlerinde,
İzimi belli etmeden, hayatı yudumluyorum
Göğsümün yamalı iklimlerinde ki yokluğunda
Özlemler üreten haziran,telaşla kıvranıyor
Fakat, yinede
Aşıyorum bütün tuzakları
Özgürlüğün mavisinde….
Seni çok özledim küçük nazik…….