Amasya’da yaz mevsimiyle birlikte sebze hasadı ve kurutma geleneği hız kazandı. Özellikle biber, patlıcan ve kabak gibi sebzeler, yöre halkının evlerinin balkonlarında ve çatılarında kurutulmaya başlandı. Bu geleneksel yöntem, hem sebzelerin uzun süre tazeliğini korumasını sağlıyor hem de Amasyalıların evlerinde doğal ve katkısız gıdaya ulaşmasını mümkün kılıyor.
Gelenekten Geleceğe Uzanan Bir Yöntem
Yüzyıllardır süregelen sebze kurutma geleneği, Amasya’da özellikle kırsal kesimde yaşayan ailelerin yaz aylarında başvurduğu önemli bir yöntem. Taze olarak toplanan biber, patlıcan ve kabaklar, dilimlenip temizlendikten sonra evlerin balkonlarına asılır. Güneş ışığı ve rüzgâr sayesinde kurutulan sebzeler, kışın yemeklerde kullanmak üzere saklanıyor. Bu yöntem hem ekonomik hem de sağlıklı bir çözüm olarak öne çıkıyor.
Amasya’nın iklimi, sebze kurutma işlemi için oldukça elverişli. Yaz aylarında sıcak ve kuru hava, sebzelerin kısa sürede kurumasını sağlıyor
Ev Balkonları Doğal Gıda Depolarına Dönüştü
Şehrin merkezinde ve kırsal mahallelerinde pek çok evin balkonunda asılı renkli biber demetleri, dilimlenmiş patlıcanlar ve kabaklar göze çarpıyor. Özellikle kırmızı ve yeşil biberler, hem görünümüyle hem de mis kokusuyla mahalle sakinlerinin dikkatini çekiyor. Ev hanımları, kurutulmuş sebzeleri kışlık yemeklerinde çorbalarda, dolmalarda ve türlü gibi birçok tarifte kullanıyor.
“Her Yaz Aynı Heyecanla Asarım, Kışın Soframı Şenlendirir”
Amasyalı Gamze Alan her yaz geleneksel sebze kurutma işini özenle yapıyor. Balkonuna asılan biberler, patlıcanlar ve kabaklar, onun için sadece kışa hazırlık değil, aynı zamanda çocukluğundan gelen bir alışkanlık ve kültürün yaşatılması anlamına geliyor.
“Ben küçükken annemlerin balkonu her yaz rengarenk olurdu. Biberler, patlıcanlar, kabaklar asılı dururdu. Biz çocuklar o renk cümbüşüne hayran kalırdık. Sonra o kurular kışın soframızı şenlendirirdi. Şimdi ben de aynı heyecanla yapıyorum. Köyde tarladan topladığımız sebzeleri önce iyice yıkarım, sonra kabakları ince ince dilimlerim, biberleri de temizlerim. Güneş alan balkona sıralı şekilde asarım. Rüzgarın hafif hafif estiği, güneşin yumuşakça dokunduğu o anlar beni çok mutlu eder.” Dedi.
Aysel Dip ise sebze kurutmanın sadece yemek malzemesi değil, bir kültür olduğunu da vurguladı “Balkona asmak, sebzeye biraz sevgi vermek gibi geliyor bana. Her yıl farklı renklerde biber asarım; kırmızı, yeşil, sarı. Kabakları da ince ince dilimleyip asarım. Bu şekilde kuruyan sebzeler hem daha lezzetli oluyor hem de sağlıklı. Kimyasal kullanılmadığı için gönül rahatlığıyla kışın yemeklere katıyorum. Misafir geldiğinde kurutulmuş kabak ve biberden yapılan yemeklerimizi tattırırım, herkes çok beğenir.”
Kurutma işleminin sabır gerektirdiğini anlatan Hatice Güneş ise, “Sebzeler balkonda en az 10-15 gün kadar asılı kalır. Hava güzel olmazsa nemlenebilir, o yüzden hava durumunu takip ederim. Ayrıca geceleri havanın serin olması sebzelerin daha iyi kurumasını sağlar. Bu yüzden balkona asmak kadar havanın uygun olması da önemli” diye konuştu
Evde kurutulan sebzelerin ekonomik açıdan da aile bütçesine katkı sağladığını belirten Güneş “Marketlerden hazır alınan kurular pahalı oluyor ve içinde ne olduğunu bilemeyiz. Oysa evde kuruttuğumuz sebzeler hem daha ucuz hem de tamamen doğal. Kışın yemek yaparken hazır elimizin altında oluyor. Özellikle dolma ve çorbalarda çok kullanırım. Herkes balkonda asılan bu renkli sebzeleri gördüğünde, bu gelenek ne kadar güzel diyor” ifadelerini kullandı
Hanife Yeşilyurt