yazi
  1. Haberler
  2. Güncel
  3. YAŞAMA UYMAYA MECBURUZ

YAŞAMA UYMAYA MECBURUZ

featured

Dünyanın o kadar büyük bir hızla değiştiği bir dönemde geleceği kestirebilmek gerçekten de kolay değil. Fakat burada kesin olan bir nokta var: Dijitalleşmenin bu kadar konuşulduğu bir dönemde kurumsal öğrenme kökten değişecek. Ancak merak ve isteklilik oldukça başarıya ulaşacağımızı da unutmamız gerekir.

Yaşam o kadar değişti ki insanlar ne olursa olsun bu para şu para diye paradan başka konuşacak bir şey söylemiyorlar.

İnsanlar  tüm değerlerini piyasa ekonomisi adı altında, bireysel kazanma tutkusuna koşullayan bir sistemin içinde yaşamaya zorlanmaktadır. Ne yanımıza baksak, hangi yönümüze dönsek  paradan söz eder olduk.

Çocuğumuzun gelecek hazırlarken bile   hangi meslek daha çok para getirecek durumda ise ona yöneltemeye çalışmaya başladık.

İnsanların her konuda nerede olursak olalım,  toplumun üretimini her geçen gün artan emek değerlerimizle birlikte yeniden, yaratamıyorsa, yarattığımız bu değerlerden paylarını alamıyorsa  bunları bizleri yönetenlerden tabi ki isteme hakları olacaktır. Şöyle bir düşünün hangi aile toplantısında veya işyerlerimizde oturduğumuz kahvehanede    politikanın tam da içinde  her aşamasında yaşamıyormuyuz.

Neden siyaseti hep konuşur dururuz,  toplumun içinde var olan insanların gündelik yaşamları dahil, sorunları her zaman olmuş ve bu sorunlarına çözüm bulmak için de kendisini yöneten siyasilerden meden ummaktan  geri kalmamışlardır çünkü  siyasetı yaşamın içinde oluşan sorunları çözme sanatı olarak tanımlamıştır. Aynı zamanda da  birlikte bulunduğu, yaşadığı toplumun ve dünyanın sorunları ile uğraşmak ve onları çözmek ve yardımcı olmak için söylemler üretmek zorunda olduğunu görmekten de geri kalmamıştır.

Burada şunu görmekteyiz insanın kendini kazanma sorunu ortaya çıkmaktadır, bu nedenle de   bilinçli  siyaset yapmanın yollarını aramaktan geri kalmamışlardır., Böylece  kendine olan öz güveni sayesin de   insan, nerede olursa olsun, her koşulda özgür ve sorunlarının çözümüne çaba harcayan, sahip arayan değil, sahip çıkan olmuştur.

Yaşadığımız dünya ortamın da var olan sorunlar hiç bir zaman hem bireysel, hem de toplumsal olarak çözümsüz ortada kalmaz,  Bir şekilde örgütlü veya örgütsüz  o  sorunların  çözüldüğünü görürüz.

Bunu da ancak   akıl ve mantığın verdiği yönle  eleştirerek, tartışarak, çatışarak değil, var olan sorunlarımızı siyaset diliyle ortaya döküp, yine siyasetin kendisiyle sorunları çözme yolunu aramaktan öteye gitmemeliyiz.

Aksi harekette ise  başka bir söylem hem şahısları  hem kendimizi ve toplumumuzu yorar.

Yıllarca siyasetin dilini yanlış kullana kulana, yeterince yorulmadık mı?

O zaman ne kendimizi ne de toplumumuzu yormayalım milletimizin refahı için el ele vererek mutluluğa yelken açalım ne dersiniz?

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
k_zm_
Kızmış
0
_ok_k_zm_
Çok Kızmış
YAŞAMA UYMAYA MECBURUZ
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

VakaHaber.CoM ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Bizi Takip Edin
KAI ile Haber Hakkında Sohbet