Cevabın yok
Ağır gelmekte başım omuzuna
Hiç uyanmamacasına uyumak istiyorum
İbrettir her bir satırım yaşama
Tereddütle yaşama
Gözümü kırpmam namlunun ucunda
Duruşu tanı
Mazi zaten koydu tanı
Düşünmeli kaç bedelin savaşı?
Hangi yola gözyaşı ekilmiş haberim yok
Sana susamışlığımla, yarım kalmışlığımla erimiş bahtım
Anılarım harcanıp gitmiş sendeki anılarım
Yerden yere vur susarak!
Rahatlık mı var nasılmış yasak?
Sevmeyi, sevilmeyi bilmedim, bilemedim öyle mi?
Demek yalancı, hissiz, duygusuz, vicdansız, soğutan, inkâr eden biriyim
Bilirsin mesafeliyim, kabul; ateş gibi yaksan da buz gibi görünenlerdenim
Feleğin çemberini bilmem kaçıncı kez geçtim
Doğrusu enkazı seyreden kaleyim, samimiyim
Ağla hasretim
Ağla ellerim
Ağla şiirlerim
Ağla gözlerim
Kalbin kelamını sahibi bilir, bilirim
Dokunmadan sarıp sarmalayan benim
Adımı dillendirdiğinde duyan da benim
Gönlümde saklıydık hıçkırıklar tanık
Ağla iki gözüm ağla özüm
Nerden bileceksin şu kor yığını gözlerinin karası
Nerden bileceksin kömürün çıkmayan keskin karası
Haklısın
Vallahi büyük payın
Yıllar yerine
Sen mil çekmeye başladın zülüflerime
Ömrüme verilen bu ceza niye?
Mil çekile çekile kor gözlerle
Sevmek neydi? Neydi sevmek?
Emeğin, alın terine vurulması mı yollar gözyaşına davet ederken?
Vazgeçmeyi sağlamak mıydı kaybetmeyi göze almak mı özgürlük adına?
İliğimden kemiğime kadar işlenmiş derin sızı… İmkânı sızı…
Yokluğuna dayanıp hiç olmayı seçmek?
Omuzunda dinlenmek uzaktan uzağa başımı yaslayıp?
Resmetmek mısralara mutluluğu yüzüne bakıp bakıp?
Uyanışı, gülümseten rüyaları, tozpembe yalanları kutlamak mı?
Misliyle acı çekmek mi tek başıma?
Seyrederken seni yana yana sabretmek gördüğüm ilk günkü aşkla
En saf haliyle taparcasına
Ne olur bağışla
İçimdeki ateş demledi ruhumu yeterince
Alıkoyamıyorum kendimi yıllardır seni düşünmekten
Limanı da gemileri de yakacak türden
İlk duymam gereken kelimen, cümlen neydi?
Kaleminden mi belli?
Ilık bir rüzgâr kapattı bak şimdi gözlerimi
Neredeydin diğer yarım?
Irak şehirler düşürmüş beni hayatım
Kızıllığını kanından almış bir destanın artık vuslat elmasıyım
Sahi ne demek sevmek?
Rengârenk?
Yana yakıla kaldı aramızda
Yaşadım dibine kadar yıkıla yıkıla
Ait misin göğsümdeki iman tahtına?
Yoksa ben mi aitim iki eksik tahtamla sana?
Silinmiyor o günahkâr bakışma, o yanık hatıra
Alın yazımı silmez yalvarsam Yaradan’a
Yaradan’a bu yüzle dönebilir miyim acaba?
Secde ettim aşkına