Amasya, zengin tarihi ve kültürel mirasıyla her yıl yerli ve yabancı turistleri kendine hayran bırakmaya devam ediyor. Ziyaretçilerin en çok ilgisini çeken yerlerin başında Amasya Açık Hava Müzesi ve Bimarhane geliyor.
AMASYA AÇIK HAVA MÜZESİ: TARİHİN İÇİNDE BİR YOLCULUK
Amasya’nın benzersiz doğası ve tarihi dokusuyla harmanlanan Açık Hava Müzesi, şehri ziyaret edenlerin gözde rotalarından biri haline geldi. Antik çağlardan Osmanlı dönemine kadar pek çok medeniyetin izlerini taşıyan bu özel müze, ziyaretçilere açık alanda düzenlenmiş taş eserler, heykeller ve diğer arkeolojik buluntuları görme imkânı sunuyor. Ziyaretçiler, Amasya’nın eski yerleşim alanlarını gezerek, bu topraklarda yaşamış medeniyetlerin izlerini keşfederken tarihsel bir yolculuğa çıkıyor.
Amasya’nın kültürel mirasını yansıtan açık hava müzesi, özellikle arkeologlar ve tarih tutkunları için eşsiz bir deneyim sunuyor. Müze alanında, Amasya’dan çıkan tarihi eserlerin yanı sıra, şehrin önemli yapıları da tanıtılmakta ve bu eserler ziyaretçilere Amasya’nın geçmişine dair derinlemesine bir bakış açısı sağlıyor.
OSMANLI DÖNEMİNDEN GÜNÜMÜZE BİR SAĞLIK MİRASI
Amasya’nın en etkileyici yapılarından bir diğeri ise Bimarhane. Amasya’nın tarihi dokusunda önemli bir yere sahip olan Bimarhane, İlhanlılar, Anadolu Selçukluları ve Osmanlı İmparatorluğu dönemlerinde hastaların tedavisinde kullanılan önemli bir merkezdir. 2011 yılında Amasya Belediyesi tarafından restore edilerek “Sabuncuoğlu Tıp ve Cerrahi Tarihi Müzesi” olarak yeniden hizmete açılan Bimarhane, hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.
Osmanlı döneminin ünlü hekimi Sabuncuoğlu Şerefeddin, 1402-1468 yıllarında hekimlik yapmış ve bu dönemde kullandığı tıp aletleri ve teknikler, müzede sergileniyor
Amasya’nın tarihi doku ve kültürel mirasını keşfetmek isteyenler için bu iki mekan, gezilecek yerler listesinde önemli bir yer tutuyor. Açık Hava Müzesi’nde tarihe tanıklık ederken, “Sabuncuoğlu Tıp ve Cerrahi Tarihi Müzesi”nde ise dönemin sağlık uygulamalarına dair önemli bilgiler edinmek mümkün.
Amasya’nın bu gözde mekanları, şehri ziyaret edenlere tarihi derinlik ve kültürel zenginlik sunarken, aynı zamanda geçmişin izlerini bugüne taşıyor.
AMASYA’NIN GEÇMİŞİNE DAİR BİRÇOK ŞEY ÖĞRENDİM
Amasya Açık Hava Müzesi’ni ziyaret eden Celal Özbay, “Amasya’ya ilk defa geldim. Amasya’nın Açık Hava Müzesi’ni gezdim ve gerçekten çok etkilendim. Bu müze, Amasya’nın geçmişine dair çok şey anlatıyor. Burada sergilenen taş eserler, heykeller ve antik kalıntılar, adeta geçmişe bir yolculuk yapmamızı sağlıyor.
Ziyaret ettiğim alanlarda Amasya’nın tarihi dokusunu hissetmek gerçekten birçok medeniyete ev sahipliği yapması çok etkileyiciydi. Buradaki eserlerin çoğu, Amasya’nın zengin kültürel geçmişini ne kadar derin olduğunu gözler önüne seriyor. Amasya’nın geçmişine dair birçok şey öğrendim. Bu mekan, hem tarih severler hem de kültürel mirasa ilgi duyan herkes için mutlaka görülmesi gereken bir yer. Burada geçirdiğim zaman, Amasya’yı daha derinlemesine anlamama yardımcı oldu.”dedi.
TIBBIN GELİŞİMİNİ GÖZLER ÖNÜNE SERİYOR
Sabuncuoğlu Tıp ve Cerrahi Tarihi Müzesi’ni ziyaret eden bir çift ise “Ramazan ayında biraz daha tenha olur diye müzeleri gezmeye geldik. Yaz aylarında çok kalabalık oluyor müzeleri şehrin. Amasya’da, özellikle tıp tarihiyle ilgilenenlerin mutlaka görmesi gereken bir yer olan Sabuncuoğlu Tıp ve Cerrahi Tarihi Müzesi’ni ziyaret ettik. Gerçekten çok etkileyici bir deneyim oldu. Müze, tıbbın tarihine ve gelişimine dair harika bir yolculuk sunuyor. Sabuncuoğlu Şerafeddin’in bilimsel katkılarını ve tıbbın ilk adımlarını burada görmek oldukça öğreticiydi.
Müze içerisinde, geçmişin tıbbi aletlerinden pek çok ilginç obje sergileniyor. Özellikle tıbbi cerrahinin gelişiminde önemli bir yere sahip olan Sabuncuoğlu’nun eserleri, insanlık tarihindeki büyük tıbbi adımları anlamamıza yardımcı oldu. Bizim için en etkileyici olan ise, o dönemin cerrahilerine ait kullanılan aletlerin sergilenmesiydi. Gerçekten o dönemdeki tıp biliminin ne kadar ileriye gittiğini görmek şaşırtıcıydı.
Müzenin ortamı da oldukça sakin ve ilgi çekiciydi, her bir detaya özenle yer verilmiş. Ayrıca tıbbın insan sağlığı üzerindeki etkisini düşündüğümüzde, Sabuncuoğlu’nun çalışmalarının ne kadar önemli olduğunu daha iyi kavradık. Bizim gibi tıp ve tarih severler için unutulmaz bir deneyimdi. Amasya’nın bu tarihi müzesi, hem öğretici hem de kültürel olarak oldukça değerli bir yer. Mutlaka yeniden gelmek isteyeceğiz.” dediler.
Şerife Kara
