Soldu ellerimde, açan çiçekler,
Yel vurdu zülfüne âla Ceylan’ın.
Aşikâr duruyor, bütün gerçekler ;
Kar düştü gönlüne, âla Ceylan’ın..
Perçem-i nârına, hu dedi diller,
Yaradan aşkına açıldı eller..
Bembeyaz duvaktan, savruldu tüller !
Çığ düştü, ömrüne âla Ceylan’ın.
Kömürden karadır, gümüşten beyaz,
Bilmem ki, yanarsam biter mi bu naz ?
Hak reva görünce ,eyler mi niyaz ?
Gül durdu seyrine, âla Ceylan’ın.
Kor bende.. ey güzel !..cennet sendedir,
Cemalin ömrüme, lütf-û hânde’dir..
Sırrın cevâhiri, solan tendedir !
Sıcaktan serine.. âla Ceylan’ın.
Ne yağmur istiyor, ne gül toprağı,
Sararıp düşünce, gördük yaprağı..
Aşk ile yaşadık, en güzel çağı ;
Yas tuttuk yerine, âla Ceylan’ın
Sevda köze dönmüş, yanıp-duruyor,
Her cemre düştükçe, toprak soruyor..
Bırakıp gitse de…gönlü arıyor ;
Derinden derine, âla Ceylan’ın.