Başsız bir gövdenin, peşinden koştuk,
Dört mevsim yolları arar dururuz..
Kenarda köşede, her gün konuştuk ;
Hesabı boşuna, sorar dururuz !
Tepeden tırnağa bezenmiş dertler,
Kırk sene ötede, birini bekler..
Belki de bin pişman, doğan bebekler ;
Kundaktan kundağa, sarar dururuz !
Pay etmiş dünyayı, yalanla-yanlış,
İnsafla- merhamet, kimlere kalmış ?
Yok böyle taksimat, böyle bir yarış !
Kendi kendimizi, yorar dururuz !
Feragât eyleme, hakkından kula,
Satarlar korkmadan, seni bir pula !
Acımaz bu düzen, yetime-dula ;
Her zaman, kılı-kırk.. yarar dururuz !
Kim yaparsa yapsın, bozuksa temel,
Aşikâr durumda, çöküş muhtemel,
Takvasız imânda, sahtedir âmel ;
Öksüz gönülleri, kırar dururuz !
Çirkinle güzeli, devran bilmiyor,
Ölünecek yerde, kimse ölmüyor !
Makâma çıkanın, yüzü gülmüyor;
Boşuna hayaller, kurar dururuz !