Bilir misin, uçan kuşun yolunu,
Çağırırsam, buralara gelir mi ?..
Haber versin, nazlı yârin halını :
Çağırırsam buralara gelir mi ?..
Elenmiyor, eleklerde tozları,
Çala dursun, gölgelerde sazları.
Arpaçay’ın, al yanaklı kızları :
Çağırırsam buralara gelir mi ?
Derde şifa, yaylamızın suyu var,
Yiğitlerin otağı var, toyu var..
Her birinin servi gibi boyu var.
Çağırırsam buralara gelir mi ?..
Ehli olan, aşikardır dostuna,
Fukarayı kurban etmez postuna !..
Biri var ki; tanımadım üstüne;
Çağırırsam buralara gelir mi ?..
Seven anlar, sevilenin derdini,
Özlemini, sılasını, yurdunu…
Gayrı bilmem, ikisini-dördünü;
Çağırırsam buralara gelir mi ?..
Biz, burada toprak olduk, taş olduk..
Biz, burada bahar olduk, kış olduk.
Gönüllere, katık olduk, aş olduk…
Çağırırsam buralara gelir mi ?..