Hepinize merhaba değerli okurlarım. Elinizde bir güç olsa o gücü nasıl kullanırdınız. Monocaya gidip istakoz mu yerdiniz yoksa emeklinin yaşamında zorlandığı için bu ülkenin vekili olarak gariplerin yaşaması için müreffeh bir Türkiye için mi uğraşırdınız.
Örnek olarak bu güç dünyadaki bütün insanlara bir şey anlatmak gibi bir şey olsun. Onlara ne söylemek isterdiniz? Ben ‘Üzülme, bu da geçer’ demek isterdim. Belediye başkanı ne için olunur oturduğu makam katını akıla almayacak şeylerle mi donatmanız gerekir.
Bir okul müdürü düşünün kü makam odası Devleti yöneten Bakanın odasından daha lüks olur mu?
Bakın okulda okuyan çocukların sağlığı için tuvaletinde sabun yoksa sen orada nasıl oturuyorsun sayın müdür?
Yaşam her zaman bir masal gibidir, başkasından dinlendiğinde keyifli gelir ama içine girildiğinde korkunç bir hal alır.
Hayat çok yönlü olsa ve hiçbir açıdan tek bir kalıba indirgenmeyecek olsa da hayat sözleri kendinizi ifade etmenizin bir aracı olarak görev görecektir
Geçici bir hayatta hiçbir şeyin kalıcı hasar veremeyeceğini anladığımız gün hayatımız değişecek. Bir türlü şunu anlayamadık. O hasarlar kalıcı gibi geliyor. Kazanımlar sonsuzmuş gibi geliyor ya da hep kalacakmış gibi geliyor.
Fakat iyi de kötü de bir gün geçecek. Çünkü burası geçici bir yer. Bugün varız, yarın yokuz. Dert ettiğimiz ve kendimizi boş yere strese soktuğumuz her şey puff… uçup gidecek. Bu hayatta ne sizin olan sizin kalacak, ne o özlediğiniz sürekli sizden uzakta kalacak. Hep bir şeyler değişecek. Onu anladığımız da hayat daha güzel olacak diye düşünebiliriz.
Hayat sözleri kısa anlamlı oldukları kadar uzun olduklarında da hislerinize tercüman oluyorlar.
Kısacası eğer bir kez dengeni kaybedersen düşebilirsin ama dengeni kaybetmekten korkmazsan hiçbir zaman düşmezsin. Başka diyecek çok kadar o kadar söz var ki söylemeye utanıyorum. Hala göz doktorundan 3 aydır randevu alamıyoruz başka ne diyebiliriz ki yazmakla bitmez.