yazi
Yalçın AKBULUT
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Makaleler
  4. KÖY YAŞAMINI ÖZLEDİK..

KÖY YAŞAMINI ÖZLEDİK..

featured

Yeni mezun bir öğretmen olarak gitmiştim doğduğum topraklara çok seviniyordum çünkü mezun olduğum lisede öğrencilerime ilim irfan öğretecektim. Eksi kırık derecede yaşanan şehrimin insanları okumalı idi. Başımı koltuğun üzerine koymuştum çok iyi hatırlıyorum aylardan şubat dışarıda hava çok soğuk akşam ezanı okunana kadar yüzünü izlemiştim dört duvarın bana verdiği neşe idi, benim şehrim de samimiyet vardı ne denizi özlüyordum nede batıda ki yaşamı ben doğduğum topraklara hasrettim.

Çünü çocukluğum ve gençliğim geçmişti burada toprakları karların altın da bile güzeldi onu biliyordum. Doğduğum o şipşirin köy de yaşamıştık , çokta huzurluyduk yediğimiz içtiğimiz hep organikti insanlar birbirleriyle çok sıkı dosttular, acılarını neşelerini hep beraber karşılarlardı.

Sonra ne oldu bizde birden bire bu huzurumuzu bozarak kaybolduk gittik. Şimdi büyük şehirlerimizde yaşayan insanlarımızla konuşuyoruz herkesin dilinde bir huzur ve geçinme sözcüğüdür geçip gidiyor. Aradıkları eskiden yaşadıkları toprakları ama onlar geride kaldı, artık kent yaşamında 2+1 evlerimizde beton bloğunun içinde yarı açık cezaevindeki yaşamlarımıza devam etmekten başka çaremiz kalmadı.

Hadi dönelim eski yaşadığımız yerlere desek de artık yarı parçalarımız bu topraklarda doğdu onları alıp geri o köyümüzün güzel yerlerine döndüremezsiniz. Onlar her gün boğarcasına artan kalabalık şehirlere alıştılar, artık köyde veya ilçede yaşadığın ortama onları götüremezsiniz onları artık koyun gütmeye inek sağmaya alıştıramazsınız.

Öğle güneşinin altında tırpan vurup tahıllarınızı toplatamazsınız. Çünkü onlar asgari ücretle yaşamaya alıştılar daha doğrusu alıştırıldılar, sorsanız onlarda ağlıyor ama büyük şehrin hayalinden uyanıp başka şeyler düşünemezler.

Çevrenize dönüp bir bakın; olan her şey olumsuzluklar, içeriyor ama. İsyan ve ağıt ile geçen bunca boş zaman ömrümüzden hem yapabileceklerimizi hem de insanın huzurunu alıp gitmiyor mu?

Fakat hala elinden traktörünü ödeyemediği için icra ile alınan 60 yaşındaki vatandaşımız ağlıyor devlet büyüklerinden rica ediyor 55 bin liralık borcunun 390 bin liraya nasıl çıktığını soruyor diyor ki benim traktörümü geri verin ben hasatımı kaldırayım borcumu ödeyim ben köyümden ayrılmak istemiyorum deyip sızlanmıyor mu?

Bu ülkede çay üretiliyor halkın hepsi çay tiryakisi ama gelin bakın ki çay ülkede zarar ediyor bunu ben anlayamıyorum tek bildiğim ya iyi yönetilmiyor yada çalınıyor.

Ben bir eğitimciyim Sosyal Bilgiler dersinde çocuklarımıza şunu anlatırdık Türkiye kendi kendine tarımdan yeterli ülke derdik. Fakat bugün dışardan ithal eder olduk bunda bir aksilik yok mudur?

Oysaki huzur çok uzakta değil, sadece bilmek ve yaşamak istemek en doğal hakkımız değil midir?

Demek ki mutsuz olmanın tek kaynağı biziz, ya unuttuk yada daha keşfedemedik. O zaman kaybettiğimiz bu huzuru inşallah çabuk buluruz.

Biz büyük bir milletiz her karışında şehit kanı ile sulanmış toprakların üzerinde oturuyoruz bu güzel ülkemize birlik ve beraberlik içerisinde sahip çıkmalıyız…

KÖY YAŞAMINI ÖZLEDİK..
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

VakaHaber.CoM ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Bizi Takip Edin
KAI ile Haber Hakkında Sohbet