Bu yılki doğum günümü de beni çok duygulandıran vefalı öğrencim Öztürk Erberk’in şiiriyle açarsam bana kızmazsınız inşallah.
DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN
Yalçın hocam bugünlerde doğmuşsun
Doğum günün kutlu olsun yalçın bey
Hocam Sen Hep Mutlu Huzurlu Yaşa
Doğum günün kutlu olsun yalçın bey
**
Kendin için bir mum yaktınmı bilmem
Doğum günün nasıl geçti ben bilmem
Gel deseydin gelir miyim hiç bilmem
Doğum günün kutlu olsun yalçın bey
**
Yarım Asır Geçti Huzur Bulduysan
Kendine renga renk çiçek Aldıysan
Bir Gün Bile Olsun Mutlu Olduysan
Doğum günün kutlu olsun yalçın bey
**
HOCAM Ömrün Rekor Kırdıysa eğer
Mutlu Yaşıyorsan Dünya ‘ya Değer
Öztürk der Hasretler zor imiş meğer
Doğum günün kutlu olsun yalçın bey
**
ÖZTÜRK ERBEK
Kültür bakanlığı halk şairi.
Mesam üyesi

Sosyal medyayı düzgün kullanırsak insanın içini ısıtacak şeyleri görmek mümkün, mesela bu 20 yaşlar resimleri gelince zaman zaman eski albümleri karıştırır olduk iyi ki de karıştırdık eski dostları gördük nerelerde olduklarını araştırmaya başladık bazılarına ulaştık ise de acı olaylarla karşılaştığımız oldu kaybetmiştik çok sevdiklerimizi o zaman mazinin derinliklerine giderek ne günlerdi diyerek iç geçirmeye başladık.
Hayatın her alanında farklılıklar söz konusudur. Bazen dalgalı olan bu düzen inişi ile çıkışı ile yıpratır bizleri. Ömür dediğin sürenin ise nasıl gelip geçtiğini anlayamazsın. Anlamak içinde verilen mücadele ise hayatın sadece tipik süreci olsa gerek.
Albumleri karıştırıken eski bir fotoğraf beni saatlerce masamın başında amansızca düşündürdü.
Geldik, bu yalan dünyaya, yaşıyoruz ve öleceğiz üçgeni film şeridi gibi geçti hafızamdan. Enteresandır ki hayat çok kısa ve acımasız.
Kader ise belirsiz;
Şimdi Kıymetli okuyucularım sizlerden bu yazıyı okuduktan sonra yaşınız kaç olursa olsun önemli değil şöyle hafızalarınızdan geçmişinize dönmenizi rica ediyorum.
Yaşadıklarınız tabiri caiz ise film şeridi gibi bir canlansın, gözünüzün önünde uzun lafın kısası geçmişe bir yolculuk yapınız. Yapınız ki bu dünya telaşında geçip giden ömrünüze ilerleyen dönemde yön veresiniz. Yön verin ki geçmişte yaptığınız veya yaptığımız hataları bir daha yapmayalım. Yapmayalım ki mutlu huzurlu olalım.
Evet; köşe yazımın başlığında olduğu geçmişimiz yaşlarına dönmemiz hayal artık, o zaman şu anki yaşımızın verdiği güzelliklere sahip çıkarak bir yerden başlamak gerek, geçmişe bir sünger çekelim ve yeniden başlayalım hayata, sanki yeni doğmuş bir bebek kadar masum ve günahsız olalım.
Bir tövbe dileyelim Yaratıcıdan.
Tövbeler tövbesi ki bütün geçmişimiz af ola, öyle içten dileyelim ki tövbemiz kabul ola.
Yüce Mevla hangi kulu ondan af dilemişte af etmemiştir. O ki merhametli, O ki bağışlayıcı, O ki derdi olan her kulunun yanında yeter ki tam bir teslimiyet ile yalvaralım ona.
Ve her dakika gelecekte artık dikkatli hareket etmeyi planlayalım çünkü ölüm bize çok yakın nerede ne zaman ve nasıl geleceği belli olmayan ansızın kapımızı çalacak olan bir gerçek.
O yüzden 2o li yaşları yavaş yavaş maziye gömerek gerçek hayata dönerek kalan günlerimizi bayram tadında geçirmenin yollarını arayalım.
Bizim 68 kuşağı çok çileler çekerek ama ayakta dimdik durarak geldiler bu günlere ülkemiz milletimiz için çalıştık ve halende pandemi dönemlerinde 65 yaş dışarı çıkmasın derlerken olduğumuz yerden etrafımıza ışık tutmaya çalıyoruz.
Bu ülke bizim başka ülkemiz yok ona sahip çıkarak kısır döngülerle uğraşan siyasilerinde 2o yaşlara dönüp hayat analizi yapmaları doğru olur bence diyorum.
Saygılarımla…