“Sakarya’da sağlık turizmi olur mu?” Sorusunu biraz irdeleyelim.
Dilerseniz hemen cephe oluşturmadan sizlere geçtiğimiz günlerde katıldığım Sakarya Sağlık Çalıştayı’ndan bahsetmek isterim.
İstanbul’dan başlayıp Kocaeli’nden ekibe katılan gazeteci arkadaşlarla birlikte çalıştayın olacağı alana ulaşıyoruz.
Uyduk hazır olan navigasyona, bizi Sakarya’nın en verimli tarımsal alanda bulunan Sakarya Ticaret ve Sanayi odasının bulunduğu noktaya getirdi.
Marmara depremi sonrası şehir planlamasındaki uygulamalı örneği olarak bizleri karşılıyor.
Salonda yerimizi aldık.
Çalıştayın açılış konuşmaları kısa bir sunum ve kısa Sakarya tanıtım filmi gibi.
Ve çalıştay masalarında Sakarya’nın sağlık turizmi masaya yatırılıyor.
İki oturumda tamamlanan çalıştayda ve akademisyenlerin sonuç raporları oluşturmalarından sonra, veriler elde edildi.
Sonuçlar çok ilginç!
Sağlık turizminin en önemli iki ayağından bahsetmek gerekirse;
Birinci ayak, sektörün en önemli ve işin ön planınında olması gereken acenteler!
Yani sektörün birinci ayağı olan belgeli turizm seyahat acenteleri.
Ne çalıştayda temsilcileri var ne de sektörde varlıklarını hissettiremediler.
Çalıştayda aynı masayı paylaştığımız USHAŞ Tanıtım Strateji ve Kamu ilişkileri Müdürü Mehmet Karakaya, engin tecrübesi ve doyurucu bilgileriyle sağlık turizmindeki eksik bilgilerimizi güncelledi.
Sağlık kuruluşlarının bir temsilci aynı hizmeti Şehir Hastahaneleri’nin de verbileceğini ve ücret bareminin güncellenmesi önerisinde bulundu.
Oysa Türkiye’de sağlık hizmetlerinin “kamu” kendi vatandaşlarının günlerce randevü alamadıkları gerçeğini düşündüğümüzde sağlık turizminde ki yerini ,varın siz düşünün.
Çalıştay raportörlerinin açıkladığı verileri özetlemek gerekirse:
Sakarya’da sağlık turizm ile ilgili sertifika alan sağlık kuruluşu 10 olup, sağlık turizminin en önemli sektörü hatta öncüsü olan acentelerden sertifika alan sayısı koca bir sıfır!
Yine sonuç raporları okunuyor.
Bungalovların tanıtım konusunda başarılarından bahsediliyor.
Sakarya ve çevresinde tespit edilebilen 7000 adet bungalov tarzı yapılar olup, bunların yalnız 2000 adetinin kayıt altında olduğu biliniyor.
Termal tesislerin ve doğal kaynakların değerlendirilerek spa turizmi konusunda ciddi potansiyel olduğu sonucu çıkıyor.
Gelin görün ki!
Bahsi geçen tesis ve kaynakların spa turizmine dönmesindeki en belirgin engel, Arap ve teoloji kültürünün benimsenmesi ile çatışıyor.
Bu kadar karamsarlıktan sonra sizleri bambaşka bir dünyaya götürecek, eşsiz doğa güzelliği ve endemik bitkileriyle oluşan, lezzetli yemekleri ile adeta yeryüzü cenneti diyeceğimiz Sakarya sizleri bağrına basmaya hazır.
Çalıştay’da Sakarya İl Kültür Müdürünün çabası, Akademisyenlerin gayretleri bu durumu değiştirebilir mi?
Yine de sorayım!
Bu kafayla Sakarya’da Sağlık Turizmi olur mu?
Buna siz cevap vereceksiniz.
Cevabı size bırakıyorum!
Şehirden kaçmak istediğinizde soluğu Sakarya’da alabilirsiniz. Hem de kısa bir zaman içinde.
Kocaeli Haberci-Soner Kılıç