Utanmaz insanın, necasetinden,
Ateşte yağıyor, taşta yağıyor..
Açılıp-kapanan gök Kubbesinden ;
Amber de yağıyor, leş de yağıyor.
Yıllarca yürüdük, koştuk izinden,
Usandık doğrunun (!) Yalan sözünden..
Yağmurun yağdığı şu gökyüzünden ;
Gerçekte yağıyor, düş de yağıyor !
“Rest” çektim dünyanın kendi restine !
Bilmem ki..âlemin bize kasti ne ?
Gökler inât etmiş, dağın üstüne ;
Bahar da yağıyor, kışta yağıyor.
Elçiye zeval yok, söyler sözünü,
Hak yiğen ekmeğe diker gözünü..
Oturun Seyredin şu gökyüzünü ;
Doluda yağıyor, boşta yağıyor !
Şükürsüz yaşarsan, âlem farkeder,
Gitmek için gelen, mutlaka gider.
Hakkına düşeni, eyleme keder ;
Ekmek de yağıyor, aş da yağıyor


