Kafa düşmüş, ayakların peşine,
Helali-haramı, bilen yok gardaş !
Şeytan “çal” dedikçe, gider hoşuna ;
Dâvet-i ikrâma, gelen yok gardaş…
Bir ölçek insanlık, kaldı kârımız,
Mezatta satıldı bütün varımız…
Fitne silahıdır.. isyanlarımız ;
Cefâyı gördükçe, gülen yok gardaş !
Hançerden keskindir, yoklukla çile,
İhânet çok olur, düşersen dile..
Gözyaşı dökülmüş, kırmızı gül’e ;
Kör olsa gözümüz, silen yok gardaş !
Demirle örülmüş, göğüs kafesim,
Sustukça içimde, yükselir sesim..
Boşuna tükendi, her gün nefesim ;
Kaybolan düşleri, bulan yok gardaş !
Kırk telden gidiyor, makam bilmeyen,
Gecede yaşıyor, gündüz ölmeyen..
İnsan var..yıllardır yüzü gülmeyen ;
Gördükçe ağlarım, yalan yok gardaş
Dürüstçe yaşarsan, bereket bitmez,
Gölgeden korkanın, yüreği yetmez..
Sahtekar insanlar..beş para etmez !
Gammaza, hırsıza..talan yok gardaş !..