Aklıma Doğu Anadolu’nun o şirin cumhuriyet köyü geldi, doğup büyüdüğüm, onlarca yaşıtımla çığlık çığlığa koşturup oynadığım, toprak damlı evleri, geceleri yıldızların ışıttığı sokakları, bulağından su getiren köyümüzün insanlarını Mir İsmail ağanın evinin bahçesinde koşup oynadığımızı babamın öğretmenlik yaptığı okulun bahçesinin karargahımız olduğu günler fakat şimdi bakıyorum da oralarda yaşayan insanlar bu güzelim köyü terk edip gitmişler.
Demek ki z aman bizi yokuş aşağı koşturduğundan dolayı zamana hükmetme şansımızın olmadığından dolayı kapılıp gidiyoruz sonumuzun bizi götüreceği yere geçip gidenin muhasebesini bile yapamadan bir yenisiyle karşılaştığımızı anlamıyoruz bile.
Bu girdabın içinde yuvarlanırken yitip gidenlerin muhasebesi tutulmayınca maalesef maddi manevi kaybımız çok olduğu gerçeğini unuttuk. Özellikle covid 19 sürecinden sonra global dünyada ekonomik dengeler sarsıldığını , sermayenin belli kişilerde toplanması sonucunda halkların fakirleştiğini yaşamaya başladık. Yaşanan zorlu sürecin siyasi ve ekonomik değerlendirmelerini uzman kişiler kalem oynatıp dile getiriyor. Tespitler yapılıyor, akıllar veriliyor, yol gösteriliyor. Sürece bir de farklı pencereden bakmak gerekir.
Buna da çareler aramak için konferanslar, sempozyumlar, çağrılar, broşürler, bilimsel makaleler hepsi devreye girdi, ne yazık ki istenilen sonuç alınamadı. Bunca şeye varmadan önce her insan kendi muhasebesini yapsa kendimize ve doğaya daha az zarar vermiş olmaz mıyız? O zaman basit ama gayet anlaşılır bir öneri sunmak isterim: Kendi kendimize otokontrol sistemini uygulamaya ne dersiniz.
Önce israf ekonomisinden mi başlasak sepet sepet ekmek bayat diye çöpe atmasak mı, Yediğimiz yiyecekleri azar azar alıp tükettikten sonra tekrar alsak mı. Örnek 2 kilo domates alıp yarısını çürütüp atmasak mı?
Hayat aslında dingin ve sakin iken güzel. yani sevdiklerimizle mutlu olduğumuz, azı paylaşıp çok ettiğimiz, kendimize ve doğaya değer verdiğimiz gün hakikatin aslında bu olduğunu koşar adım üzerine gittiğimiz çılgınlığın bir illüzyon olduğunu göreceğiz. Bu yüzden lütfen biraz yavaşlayalım!
Azıcık tasarrufun hem cebimize hem de ülke ekonomisine katkı sağlayacağınız göreceksiniz benzinin 37 lira olduğu bugünler de tek başınıza aracınızı kullanma yerine toplu taşımayı kullansak mı acaba.
