Biz; ilkokulda yurt bilgisini, lisede mantığı, sosyolojiyi, felsefeyi hakkıyla okuyan…
Karne notu ne olursa olsun bitirme sınavına girerek okulunu gerçekten bitiren bir nesiliz.
Biz; “Kim 500 Milyar İster?”de 15 bin lirayı joker bile kullanmadan kazanabilecek kadar temeli sağlam bir nesiliz.
Her dönem 3 yazılı 1 sözlü sınav gören…
Kopya çekerken bile öğrenen…
Zorluktan kaçmayan bir nesiliz.
Biz; annesini babasını huzurevine bırakmayan,
“Tatildeyim” diyerek dostunun cenazesine gitmemezlik etmeyen bir nesiliz.
Biz; kişiliğimiz otursun diye her şeyden sorumlu tutulan…
Sevgiyi, saygıyı, fedakârlığı, dostluğu ve vefayı hayatın özü olarak yaşayan bir nesiliz.
Arkadaşımızın ailesini kendi ailemiz bilen…
Psikolojik sorunlarımızı psikolog kuyruklarında değil, mahalle dayanışmasıyla çözen…
Egosunu ailesine değil, ailesini egosuna tercih eden bir nesiliz.
Biz; kırk yıllık dostlarını arayıp bulan, birlikte oturup iki çay içmeye kıymet veren…
Öğretmeninin elini öpmek için yarışan bir nesiliz.
Mahalle terbiyesini, büyüğe saygıyı iliklerinde hisseden…
Mahallenin delikanlısını hırsız değil, koruyan bir ağabey olarak bilen bir nesiliz.
Misketi, çemberi, uçurtmayı…
Birbiribiri, uzun eşek, topaç, üç taş, yakan topu…
Gazoz kapağıyla ceviz oynamayı…
İmkânsızlıklara rağmen futbolu, voleybolu, yüzmeyi “spor” olarak yapan bir nesiliz.
Dışarıda yemek yemenin nadir olduğu…
Ağız şapırdatmanın ayıp sayıldığı…
Bir lokmanın bile eşit paylaşıldığı…
Çay kaşığının fazla ses çıkarmasının bile görgü kuralı olduğu bir kültürün çocuklarıyız.
Biz; annenin elinin lezzetiyle büyüyen, Türk mutfağının terbiyesini bilen insanlarız.
Ebeveynimizin “eti senin, kemiği benim” diyerek emaneti öğretmene teslim ettiği…
Öğretmenimizin o emaneti gözünden sakındığı…
Kulağımız çekilse bile şikâyet edemeyeceğimizi bilen bir nesiliz.
Çünkü şikâyet edersek bir de evde azar işiteceğimizi bilirdik.
Bugün okul basıp öğretmen dövenlerle bizim aramızda dünya kadar fark var.
Biz o nesil değiliz.
Lise mezunu arkadaşlarımızın, bugünün birçok üniversite mezunundan daha donanımlı olduğu dönemin çocuklarıyız.
O yüzden bizi küçümsemeyin.
Çünkü biz öyle bir eğitimden, öyle bir kültürden geldik ki…
Maskemizi de takarız, mesafemizi de koruruz, kalabalığa da girmeyiz.
Hem kendimizi hem sizi koruruz.
Bence siz bizim nesle benzemeye çalışın…
Çünkü biz; bin yıllık Türk gelenek ve göreneklerinin süzgecinden geçen son gerçek temsilcileriz.
Her kelimesine yürekten katılırım.
Alıntı..
