Şimdi,körlüğüme düşen,
Işık oyunlarındaki korkularıma bakıyorum
Orada hepimiz birer zavallıyız,
Dipsiz karanlıklarda,
İğreti varlığımız
Kimliksiz,
Kimsesiz,
Çırılçıplak kalmış,
Suretsiz bir yıldız gibi…
Bazen,
Dilleri,dinleri,
Irkları ayırt eden
bilinçleri kara zombiler
Savaşa odaklanmış,
Çığırtkanlık yapıyorlar,
Sınırları çiğneyerek,
Yıkılan ocaklara,
Kaybolan umutlara,
Yiten canlara inat…
Özgürlük adı altında,
Masumlara oynanan oyunlar,
Olmayacak hayaller vadediyorlar,
Kül dökülen yarınlara,
Eşiğimizde yatan savaşlarda,
Kağıttan gemiler ,kurşun askerler,
Sorgusuz sualsiz,
Paldır küldür kazanılmış
Rezil zaferlerin karasını,
O pak alınlara sürüyorlar,
Masum çığlıklar göğü delerken…
Açıyorum gözlerimi,
Hala körüm,
Hala hırpalanıyor savaşçocukları,
Şimdi tutuklu hüznümle,
Irmakla düetleşiyorum,
Kan akıyor gözlerimden…
Acılarımdan firari,sessiz
Yanık türkülerimizin sürdüğü zamanlarda,
Irmaklar çağladıkça ben haykırıyorum,
Irmaklar ağladıkça,ben çağlıyorum…
Körlüğümün perdesine düşen ışık, ADI SAVAŞ..