Bir ülkenin en derin kökleri, annelerin ellerindedir. Toprağın altındaki nehirlerin, dağların, ormanların taşıdığı sırlar gibi, annelerin gözlerinde bir okyanus gizlidir. O okyanus, denizlere benzer. Bazen hırçın dalgalarla coşar, bazen bir çiçeğin kırılgan rüzgârında usulca sallanır. Ama her zaman yeniden doğar, asla tükenmez.
Anneler, görünmeyen ellerle hayatı sarar. Gecenin karanlığında bir yıldız gibi parlayan gözlerle, sabahın kör karanlıklarında, bir bahar sabahı rüzgârının usulca dokunduğu ten gibi, hiçbir zaman sessiz durmazlar. Her adımda, zamanın ağır yükünü taşırken, her sabah, her akşam, bir çocuğuna umut bırakmak için ellerinden geleni yaparlar. Anaların yürekleri, bir ulu çınarın en ince dalında saklanan gölgesi gibidir. Gözlerinde, sevgileri, acıları, biriktirdiği tüm geçmişin izleri… hepsi birer şiir gibi akar.
Bir annenin gözleri, bazen sonsuz bir denizin derinlikleri kadar sakin, bazen bir fırtınanın savurduğu okyanus kadar coşkulu, bir dağın zirvesinde savrulmuş kar taneleri kadar saf ve berraktır. Her bakışında bir evlat için sarf edilen bir dua saklıdır. Her gülüşünde, bir çocuğun dünyaya adım attığı o ilk anın saf güzelliği… Bazen o gözler, bir çocuğunun sesini duyduğunda, doğanın tüm çiçeklerinin yavaşça açtığı bir anın ifadesidir. Bazen de, gecenin derinliğinde, yorgun düşen bir bedenin göğsünde, sabaha umut bırakan bir yürek olur.
Bir annenin elleri, zamanın geçişini gizler. O eller, sabah kahvesinin buğusuyla, geceuykusuz geçen saatlerin yüküyle kırılganlaşmış olsa da, her zaman bir sıcaklık taşır. Bir annenin elleriyle büyütülen her çocuk, bir hayalin peşinden gitmeyi, sevgiyi ve sabrı öğrenir. O eller, sabahın ilk ışıklarıyla uyanan bir çiçeğin başına, toprağın derinliklerinden gelen su gibi, taze bir umut bırakır. Ama anneler yalnızca elleriyle değil, yürekleriyle de büyütür. Her dokunuşları, bir evladın içinde yeni bir dünya kurar, her sarılmaları, bir çocuğun gözlerinde yeni bir sevda doğurur.
Bir annenin kalbi, bir nehir gibi akar, bazen sığ, bazen derin, bazen de coşkun. Ama hiçbir zaman kurur. Gözlerinde bitmeyen bir sevdanın izleri, ellerinde sonsuz bir güvenin sırrı vardır. Bir annenin kalbi, her zaman yerinden bir parça verir, bir çocuğunun her adımını destekler. Kimi zaman, bir çocuk gece rüyasında bir çiçek kokusunu hatırladığında, o koku annesinin sevdanın izinden gelir. Bir annenin kalbi, zamanın hüzünlü rüzgârlarıyla savrulmuş olsa da, her zaman evladına bir sığınak sunar.
Bir annenin sesi, sabahın ilk ışıkları gibi huzur verici, bir kuytuda kırılan sessizliği de sarıp sarmalar. Sesinde binlerce yıllık bir gelenek, toprağın derinliklerinden gelen bir fısıldama vardır. Kimi zaman, bir çocuğunun gözlerine bakarken söylenen kelimeler, dünya üzerindeki en kıymetli hazinedir. Kimi zaman ise, bir annenin sesindeki her kelime, zamanın derinliğine düşen bir damla suyun yankısıdır. O ses, bazen bir çocuk uyandığında, dünyanın bütün kaygılarını unutturur. Bir annenin sesi, bir çocuğun yüreğindeki ilk sevdanın melodisidir.
Anneler, nehrin akışını, çiçeklerin açışını, kuşların gökyüzündeki dansını izlerken, gözlerinde sevdayla büyüttükleri çocuklarının geleceğine dair milyonlarca rüya taşır. Onlar, sadece bir evladın annesi değil, tüm insanlığın annesidir. Bir çocuğa “güzel” demek, aslında tüm dünyanın güzelliğine işaret etmektir. Anneler, bir çiçeğin başını okşarken, diğer tüm çiçeklerin hayalini taşır.
Bugün, annelerin kıymetini bir kez daha anımsamak gerek. Onlar, bir ülkenin özüdür; dağlar kadar güçlü, denizler kadar derin ve toprak kadar verimlidirler. Çünkü anneler, bir ağacın kökleri gibi yerin derinliklerine inip, göğün yükseklerine doğru başlarını kaldırırlar, ama asla eğilmezler.
…
“Ve işte o anneler, sadece bugün değil, her gün varlıklarıyla bu dünyayı aydınlatıyor, sevginin ve fedakârlığın en saf halini gösteriyor. Onlar, sevgisiyle büyüten, ömründen yıllarını verirken bile gözlerinden bir damla hüzün saklamayan, yüreğinde hep bir umut taşıyan o asil varlıklardır. Onlara minnettarız, çünkü onlar sadece anne değil, hayatın kendisidir. Bu Anneler Günü’nde, gözlerindeki sevgiyi, ellerindeki şefkati bir kez daha anlayarak, tüm annelere en derin sevgilerimizi sunuyoruz.”