Sevgili,
Ne güzeldi gelişin yüreğime,
Hoşgelmiştin.
Düşünememiştim
Gidişinin yaralar açacağını
Boşluğunu kabuslar sardı
Burnumun dibindeki sensizliğinin.
Sensizlik sendeleten ağır bir şey
Tanrıya yalvarıyorum
En içten cümlelerle
Yalvaran umut çığlıklarımla
Yatıyorum her geceuykuya yâr
Hiç dönmeyecek birisini özlemek sancılı.
Senin sevgin
Koca bir yalanmış başlı başına,
İnsan güzel bulduğu şeylere inanıyor kolayca,
Meğer seni sevmek
Ayaz yüreğimin düşüymüş
Yalana adanmakmış destursuz
Huzur yerine, acı serpilen yaralarım şimdi
Sızım sızım sızlayan.
Gittin,
Elini kolunu sallayarak geldi yokluğun,
Seni kaybedişlerimin sancılarında
Anladım ki kabuslardan arınmış bir sükûnetmiş sabır.
Çoktan kabullendim yokluğunu,
Geriye hiç okuyamayacağın mektuplarım kaldı
Ama seni özlemek,
Kabuk bağlamaz bir yarayı deşmek gibi,
Kan kaybediyor her hücrem,
Üryan gecelerimin, asi travması,
Seni özlemekten vazgeçemem ki.
Yokluğun,
Gittikçe büyüyen, derinleşen bir boşluk,
Mayıs çiçeklerini beklerken
Yüreğimin yara kesiklerinde
Toplayarak senden geriye kalanları
Devam ediyorum özlemeye
Sadece ihanetlerinden kalan izlerdir
Temize çekemediğim.
Oysa,
Senden öğrenmişdim ben,
Sınırlar koymayı, setler çekmeyi
Az konuşup, çok susmayı
Gelmeleri umursamayıp
Gitmelere üzülmemeyi.
Delice tutkum
Mutluluk saltanatım
Sunaklarımda ki adağım
Gönül mabedimin kanlı türküsü oldu dudağımda
Yaşanan her şey buruk şimdi içim de
Sonu mutsuz biten bir masalın,
Hüzünlü peri’siyim artık
Yılgın düşlerimle…