Çilem,
suskun, sanrılı anılar göçüyle başladı , güller diyarında..
Bildiğim bilmediğim bütün hayatım,
göğsümün kafesinde
bin yıldır mahkum
öyküsü hep yarım kalmış
Ben hiç kölesi olmadım alnımdaki yazımın
Gayrimeşru sözcüklerle
yalan umutlar vadedilmiş olsa da
Vazgeçmedim yarınlara ulaşma isteğimden
Aklımın seyir defterine yazılmış
zıvanadan çıkmış hüzünlerimle koyuyordum başımı yastığa
Kanıyordu çocuk uykularımda
anne öykülü düşlerim
Dilsizdi acılarım
ruhu yoksul, kimliksiz, yurtsuz insanlar şehriydi sanki
ve bizi görmüyorlardı
Düşleri , küçücük sokak aralarına sığdığı kadardı
Gülümsemekten iyilikten merhametten uzak
Hatırlarım hep,
Gecenin üşengeç sessizliğini
bir ahh! la bozardı balkonda sabahlayan babamın sessiz hıçkırıkları
kentlerin kaldırımlarına saklanırdı acılarımız
Uzun kederlerle, keşkelerle dalardık yoksunluğun terli uykularına
Yüreklerimize büyük gelen düşlerle uyanırdık
Kokusuna ıhlamur çiçekleri sinmiş o şehrin sabahlarına
Bense,
sensizliğin tecritinde
yasaklı özlemlerimle
bir sevda kavgasıyla başım derteydi hep
ağrıyan yüreğimin kaybedişleri öyle çoktu ki
hiçbir lisana diz çökmemiş harflerle
sevda sandığım yalana fermanlar yazıyordum inadına
hep yarım kalıyordu dilime dolanan bir uzun hava
o mayıs güzeli türkülere giden hüzünlerin arasına saklıyordum hiçliğimi
İtibarı düşük hayaller kuruyordum sabahın seherinde
Dilsiz hasretler çöküyordu
öyküsü yarım kimliksizliğime
Bir ömrün yarasına kabuklar dikiyor
yırtıldığı yerden yamalıyordum yeniden yeniden
Sonra o kral sandığım soytarılar
hastalıklı adaletlerini asarak göğün yüzüne
insafsızlığın kitabına katmerli acılar yazdılar
Fikir üretmek suçtu,
Fikri gerçekleştirmekse ihanet
Ve boğdular bütün hayatımızı
Hiç utanmadı ar etmediler
Ve o sahipsiz mezarlara
Babamla birlikte
ninniye sarılı umutlarımızıda koydular
yitip gitti tutanaklar dolusu kederlerle kaç ömür
Yüreğimdeki yangınlar
heybemden sarkan acılar gibiydi
Sızım sızım sızlayan
Bavullar dolusu ölü suretlerin diliydi hüzünlerim
Yaşadıklarıma hep belkiler, keşkeler eklemem ondandır
Şimdi, dönüp dönüp
Geride bıraktığım, eskimiş çocukluğumu giyiyorum üzerime
Ve ömrümün arka bahçesinde kendime sonu mutlu biten masallar anlatıyorum…