yazi
Feride Ozbilge
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Makaleler
  4. EY UTANMA DUYGUSU, NERELERDESİN?

EY UTANMA DUYGUSU, NERELERDESİN?

featured

Bir zamanlar insanların yüzü vardı. Kızarınca anlardık insan olduğunu. Şimdi ne yüz kaldı, ne de utanacak kadar insanlık…

Ey utanma duygusu, nerelerdesin? Çık artık saklandığın delikten. Bir kadının gözlerine bakamayan, bir çocuğun ağlamasına kulak tıkayan, bir yaşlının cüzdanına göz diken vicdansızların arasında dolaşıyor şimdi senin adın.

Ve biliyor musun, en çok ne zaman kayboldun sen?

Bu ülkenin kurucusuna, Mustafa Kemal Atatürk’e dil uzatıldığında… Cumhuriyet’e, onun bize emanet ettiği laikliğe, kadın haklarına, eğitime, sanata düşman kesildiklerinde… Bir milletin kanıyla, canıyla kurduğu bu vatan; rant için, talan için, üç beş yandaş için satılık mal gibi pazarlığa çıkarıldığında.

Zeytin ağaçları yakıldığında suskundun, Ormanlar cayır cayır yanarken gözünü kaçırdın, Yanan sadece ağaç değildi, çocukların geleceğiydi… Hâlâ susuyorsun.

Şehitler toprağa düşerken ekranlarda diziler devam etti. Bir anne oğlunu kefensiz toprağa verirken, başkaları için sıradan bir gün daha başlıyordu. Ve sen yine orada yoktun ey utanma duygusu.

Sana sesleniyorum: Ey utanma duygusu, sana ne oldu? Ne zaman terk ettin insanı? Hangi kapının ardında kaldın? Hangi ekranın arkasında sustun? Hangi alkışta ezildin, hangi sıfatta boğuldun?

Bir annenin çığlığına gözünü kapatan, bir öğretmenin maaşını küçümseyen, bir çocuğun ekmek kuyruğuna gülüp geçen koca koca insanlar hiç mi utanmadılar?

Birileri milyonları götürürken, birileri çöpten ekmek toplarken, o masalarda, koltuklarda, kahkahalarda sen yoktun, ey utanma duygusu.

Ama en çok ne zaman eksiktin biliyor musun? Evli bir adam, şımarık egosuyla reddedilince, karısını “gerçek kadın”, bizleri ise “hiçbir şey” saydığında.

İftiralar attığında, sokak sokak ağız dolusu hakaret dağıttığında, reddedilmeyi bir erkekliğine hakaret sandığında sen yine orada yoktun.

Sen olmadığın için kadınlar susturuldu, çocuklar istismar edildi, töreyle bastırıldı, “namus” denen erkek yalanıyla ezildik.

13 yaşında gelinlik giydirilen bir kız, “oyun oynayacak yaşta” mezara konuldu. Kadınlar “hayır” dedikçe kimliği bozuldu, iftiraya uğradı. Sen yine sustun.

Bir kadının “hayır” deme hakkını öldürülecek neden sayanlar, çocukların bedenini “helal dairesine” sığdırmak isteyenler, karısına sevgi yerine sahiplik kustuğu halde kendini “adam” sayanlar… Sen hepsine göz yumdun.

Ama biz buradayız. Artık susmuyoruz. Artık utanılacak olan biz değiliz.

Biz, her sabah gözünü yere değil, insanlığa dikebilen kadınlarız. Göğsüne vuran her tokatta daha da direnen, her iftirada daha da büyüyen ve senden umudu kesmeyenleriz.

Dön geri ey utanma duygusu. Vicdanların içinde yer aç kendine. Gözyaşına saygı getir. Çünkü sen yokken, biz bu dünya için fazla insan, onlar için az kadın kaldık.

Ama yeminimiz var: Ne biz susarız, ne sen sonsuza dek kaybolursun. Bir kadın, bir “hayır” daha dedikçe, sen yeniden doğacaksın.

Ve biz hepimiz, seninle yeniden insan olacağız.

EY UTANMA DUYGUSU, NERELERDESİN?
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

VakaHaber.CoM ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Bizi Takip Edin
KAI ile Haber Hakkında Sohbet