Nice acılar gördüm sensizlik doldu mazi
İki damla yaş düşmüş kalbimin şurasına
Dediler aşk uğruna doğuştan olmuş gazi!
Bilmem ki çare nedir? Gönlümün yarasına
İsyanım doruklarda direnmek benim işim
Birileri dese de kolay çekilmez fişim
Vuslatlar uzak kalmış hüzünler benim eşim
Kader beni de katmış garipler sırasına
Arada çok şaşırdım değilim aklı selim
Doğru yanlış karıştı karmakarışık halim
Günü geldi lâl oldu seni anlatan dilim
Sıkıştırdım çok şeyi sözlerin arasına
Haydi anlat demekte bütün kardeş bacılar
Mutlu olayım diye nasıl da duacılar
Sümen altı olmasın iç dağlayan acılar
Atacağım hepsini yılların gerisine
Ayrılıklar görürse yürek olmaz mı kömür?
Böyle olmalı diye verilmiş mi son emir
Göz açıp kapayınca geçip gidiyor ömür
Neler neler sığdırdım kısacık süresine
Bazen bir mutlu çığlık bazen gözde seldim ben
Peri’nin diyarında solmayan bir güldüm ben
Dişim tırnağım ile bugünlere geldim ben
Boyun eğmeyeceğim bahtımın karasına