Ahhh sevgili,
kahrolası hayallerimin
arka kapısında yakalandım çocukluğuma;
gözlerinde annemin gülüşü,
kasımın ayazında unuttuğum babamın sesi…
gecenin koynunda oynaşan zemheri,
hasretin paslı sarkacına tünemiş umutlarda
bir ömür aradım kendimi
Yine yoksun, yoksun
bir bilsen
kimselere söyleyemediğim,
içimde demlenen hasretler var;
nedendir bilmem, herkesin kırıkları
hep kendini kanatır derler
kanıyorum
ben bir çocukluğuma sahip çıkamadım
bir de anne masalıyla büyürken,
hayallerimden
bir kıymık gibi batar dertler duygularıma,
acır etim;
acılarıma sürdüğüm gülüşlerinle dinerdi ağrılarım.
firar etmiş çocuklukların ateşi
yakardı içimde aşk sandıklarımı;
en çok da kirpiklerinin ucuna astığım
bayramlarla gülümserdim hatırlıyor musun?
bir çiçeğin özünden süzdüm
ucube düşlerimi;
sınırları olmayan bir düş ülkesine
sürgün ettim kendimi ve herşeyi.
o ekim güzeli türkülere varmadan önce
nasıl da saklardık sonbaharı kitapların arasına
kimse görmezdi, bilmezdi.
ve şimdi…
yoluna adanmış, yasadışı sevinçlerim var sevgili;
adınla büyüyen,
sensizlikle eksilen,
bir ömre sığmayan
kocaman hasretlerim var benim..


