Aahhh delal ..!
Gönül dergahına utangaç kelâmlarımla
seslenirim
duy sesimi…
Yüreğimin boşluğundan
ömrümün ıssız topraklarına,
şimdi yağmurlar yağıyor
ve sonsuz düzlükte
silik bir nokta gibi eriyip gidiyorum…
Kaç bahar eskitti bu ömür bir bilsen,
peşim sıra sürüklediğim umutlara, kederleri yükleyerek..
Bir türlü açılmadı kapılar mutluluğa
Ucu yanık yüreğimin kokusu
arşa vardı sessizce…
Yalnızlıklar katından ünlesem, kimse duymaz sesimi..?
Alışkanlıklarımın,
küflü kabuklarına sığınmam hep bu yüzden…
Dönmek, yenilmek sayılıyorsa
yarım kalmaksa eğer
Üstlendiğim,
üstleneceğim sorumluluklarım olsada,
dönerim yinede
Ve cılız bir umutla yalnızlığımın kalelerine sığınırım…
Sırtımdaki kamburlarla büyürken,
geniş ufuklarım olmadı ki hiç benim,
Küçücük avuçlarım kadardı hayatımdaki sınırlar,
Şimdi,
koskoca bir labirentin içinde çabalayan,
gittikçe yolunu şaşıran bir kobayım…
Umutsuzca,yenilgileri öğretiyor acılarım..
Artık,
yaşama sevinci adına
bir umudum kalmadı ve,
günlerdir,
gözbebeklerimden çiviliyim çarmıha
Ötesi ,uçurum olan bir boşlukta sallanmaktayım…
Koşullarım, yeni bir ben yaratırken
acılardan sızım sızım yürek
Üstüm başım yalnızlık,
Gece ayazına bulanmış dilim, düşlerimi öldürmekte…
Kızıl bir yangının eteklerinde,
tütsülerini,ciğerlerime doldurmakmış meğer hayat,
Ne yazıkki geç anladım…