Melankolik bir şarkıdan hüzünler dilenirken sen
Ben, özleminin üç beş nöbetine soyunuyorum yâr…
Bu akşam,
Son defa tut ellerimi
Uğurla beni meçhullere
Zaman arası kuru mevsimlerden
Süz sevdamın yaralarını bilinmezliğe
Dirençli kuytulara sığınan cocukluğumu
Kapımı çalan tıkanmış sözcüklerle oyala
Ve bir rüyanın kocaman ağırlığıyla
Koynuna alarak uyut düşlerimi…..
Savruk kanatlarıyla
Küçük, çaresiz bir çocuk üşür
Suskun, aklını yitirmiş kâbuslarıyla
Kırılan hayallerinin düş-sel ninnileriyle
Suskunlukları yutkunur
Sesinle unutur ve uyur….
Tecellimiz hicran be can,
Nasırlı acılarımı,
Kaç düşün içinde saklarım bir bilsen
Yüzüme sürerim tıkanmış umutları
Küçücük yalanlarla hep yarım kalsam da
Avuturum kendimi kocaman baharınla
Hüzünlerime sarılıp değirmen misali
Un ufak ederek yaşarken hayatı
Silik sözcüklerin sevinçlerini beslerim
Bir demet sevda saklarım yarına….
Hiç durmadan,
Duru maviliklere düşler uğurlarım
Bir gece yarısı yüreğine dökülecek belki de
Kâbuslarımın sorgulu kollarında
Mutlu seherler umarak
Bitkin bir Fatiha düşerken dilime
Kaybettiğim zamanlarda
Adı aşkla başlayan
Yasaklı sözler büyütürüm…
Görmüyorsun sevgili
Umurunda olmayan kırık mısralarla
Onca düşün ardındaki kuraklıktan
Fırtınalar biçerim düşerken ateşlere
Artık yaralı hikâyelerimin kalmadı mecali
Bazen korkuyorum kendimden
Avluda aşkla dolu bekleyen hayallerime
Yüreğimin gizemindeki türküler eşliğinde
Kendi hükmümde sükûta eriyorum….
Tenhaya çekilen hüzzam duyularımla
İçime sinmeyen küskün aşklara
Soğuk düşler taşıyor kanadı kırık kuşlar
Şimdi,geriye kalan yine hüsran
En temiz özlemlerimse,başka bir bahara kaldı….
Özlenendin,keşke bunu anlasaydın..!