Kime sitem etsem,kime naz etsem,
Baştan kara imiş,yazımız bizim…
Ne çare feleğe,kahredip küssem,
Ezelden böyleydi,sızımız bizim…
Buğday olup,tarlalara ekildik,
Başak olduk,el elinde derildik,
Dik görünüp,için için yıkıldık,
Dane vermez oldu ,dalımız bizim…
Dil bilmezdik,pazarlarda satıldık,
Koyun olduk,sürüsüne katıldık.
Karın tokluğuna,yandık,yakıldık,
Baş eğdik,kırdılar kolumuz bizim…
Hayat hep ders verir,öğretir,sandık,
İyiye,kötüye,her söze kandık,
Ağuya,zehire ekmeği bandık,
Dünyamızı,zindan ettiler bizim…
Her birimiz,bir diyara atıldık,
Damla damla yağmur olduk,döküldük,
Kendin bilmezlere,biz de büküldük,
Hatırımız,gönlümüz yıktılar bizim…
Düşe,kalka yürümeyi öğrendik,
Keskin olmak için,her dem bilendik,
Hergün,bir umutla sevgi dilendik,
Sevgimizi sürgün ettiler bizim…
Geçti ömür,güze gelip,dayandı,
Bir yiğidin,sevdasına boyandı,
Bu dünyada,tek hatırım sayandı,
Kocayınca ,çekilmez hiç nazımız bizim…
Bre dünya,sor bakalım güldüm mü,
Türlü muratlardan,murat aldım mı,
Sen de birgün,hatırımı sordun mu,
Yetti ömür,geldi sıramız bizim…
Bırak kader,yol eyledin üstümü,
Canı,cananına hepten küstü mü..?
Artık gönüllüyüm,örtüm üstümü,
Muhannet değildir,sevgimiz bizim…
Muhannet:Alçak,korkak,namert