Senden kalan bir yığın anılar silsilesi şimdi zaman,
Söyle cana derman, nasıl yaşarım bundan sonra?
Bilemedin,
Bir ömrün sığınağında hep seni bekledim,
Seni uyudum kaç gece, seni uyandım kaç sabah
En sabırsız bekleyişleri sürdüm özlemlerine
Seni ağladım, seni güldüm kaç asır
Kayıp bir sırrın bilinmezliğinde
Sana koştum deliler gibi sevdalı…
Ölmedim,
Kaç ağıt yoruldu
Sabırsız, halden bilmez özlemlerimden
Kalpten konuştuğun zaman
Dile ihtiyaç yoktur, derler ama
Duymadın, hiç düşünmedin,
Yorgun yüreğimin matem yeri olduğunu…
Anlamadın,
İçime sığdıramadığım
Saklı düşlerimin ezberiydin
Ve damarlarımdaki kaygılı bir düşün
Kimsesiz yalnız çığlıklarıydın
Kırgın bir geceyi sımsıkı giyip üzerime
Yüreğinin kapısında masallar toplardım
Ama sen bunları hiç duymadın…
Kaç ilmektir seni örüyorum
Kaç şiirdir seni yazıyorum kalbime
Sana yürüdüğüm yollarda
Tükenmiş, kanamış yanılgılar sürüsüyüm
İçime serpilen yalnızlığın efkârıyla
Vazgeçiyorum tüm benliğimden diyorum, susuyorsun…
Görmedin,
Kaç bahardır seni açtı çiçeklerim
Ağıtlarım kurudu gözlerinin dehlizinde
Silkeledi efkârımı kaybettiğim sözcükler
Kaç zamandır seni üşüdüm, bilmiyorsun…
Kaç mahur beste seni anlattı
Ve kaç şarkıda seni dinledim
Sevdikçe kaç mevsim ıslandım
Hazan yağmurlarında
Ayırt edemediğim
Yorgun mutluluklar hesaplarım
İçimde kalan ekmek arası çocuk sevincimle…
Duymadın,
Şafağın en kızıl anı çoğaltırken hayatı
Gülümseyişlerime acılar sardım
Aşk hırsızı sarsak uykularda
Seni kattım düşlerime
Köpürürdüm denizler gibi
Gece seyrettiğim gökyüzüne
İsmini fısıldadım ama duymadın beni…
Şimdi mi?
Sönmedi hala içimin volkanları
Özlerken ben ellerini
Ağrılarımı içime saklarım
Korkarım kendimden çocuklara sığınırım
Varlığını unuttuğum umutlar besler
Ve karanlığın içinde gizlenen
Baharları beklerim sessiz bir direnişle…