Bir bilinmeyene doğru
Tutunuştu umutlarım
Geç bulduğum hayat ağacından
Bir bir döküldü anılar
Gönül limanlarım da
Firari fırtınalar var şimdi
Yelkenlerim
Vefasız alemlere kapalı
Dalgalar çarpıyor
Yılgın dualarımın
Kırık küpeştesine.
Sevdam,
Telafisi imkânsız bir yalnızlığın içinde,
Can çekişleriyle tanımlansa da,
Ruhum
Haylaz bir çocuğun sevinciyle
Yüzüme gülümser,
Serer içime sevinçleri,
Bir gün çeker gider de çok uzaklara
Kalırım bu şehir de yine
Kendime dönerim kırıldıkça.
Kırık bir gölge oyunudur yaşamak,
İçimde örselenir hasret
Sürtündükçe aşkın nefesine
Efsunlu hatıralar,
Yol alırım uzak denizlere,
En güçlü dal olur ellerimde
Yaşamak büyüsü,
Girdaplar
Kendi çevresini oyarken,
Bir bulut döner tepemde,
Özlem mevsimlerini beklerim ,
Mutluluğun loş sığınaklarında.
İçimdeki sözleri
Asarım bildik tasalanışlarımın kuru dallarına
Kurutmak için mevsim güneşiyle
Fukara bir yaşanmışlığın dizginleri
Kanattıkça ellerimi içlenir,
İçlendikçe
Alışırım sargısız yaşamalara
Hoyratça koparıldıkça yaşamımdan yapraklar
Yağmalanmış aşkımı, atarım sığ bir yerine
Tuzlu yaşam denizinin
Hiç olmamış gibi,
Erir, karışır suya…