Geceydi,
Ve ben,hayatın tedirgin patikaların da,
Çıplak ellerimle,
Fildişi acılarımı, elmasa dönüştürüyordum…
Bazen kayboluyordum,
Issız karmaşanın içinde,
Gizlice,
Kendi tenhalığıma çekiliyor,
Nadasa bırakıyordum ’ Aşk’ı ’
Daha bir çoğalmak için,
Yeniden biçimlendiriyordum hayatı
Ve bütün yaşanan acıları,
Beceriksiz bir ressamın,elinden çıkmış tablo gibi,
Çerçeveletip asıyordum duvara….
Mavi bir kuş,geceyi yırtıyordu sesiyle,
Bense zamanın çemberini çeviriyordum,
Yetenekten yoksun duygularımla,
Doğanın melodisinde yitiyordum…..
Geceydi,
Zifiri bir karanlıkta,
Çıplaktı yaşadığım şehir,
Yolları buz tutmuş
Terk edilmiş bir mezra gibi sessizdi…
Bir şefkat yalıyor du içimi,
Söyleyemediğim korkularım,
Umut haline bile dönüşmemiş hayallerim,
Hayatın kalabalığın da,
Kendimi ürküttüğüm,
Çocukça telâşımla,
Geçmişimin beceriksizlğini,
Kutsal bir emanet gibi taşıyordum…
Yalnızlığımın tufan kızıllığın da,
Alevli bir mağma gibiydim,
Zamanı yakan gece de,
Kaybolmuş bir ânın için de,
Yeniden düşlere dalıp
Defalarca kayboluyordum,
Şimdi,
Ertelenmiş çocuksu düşlerime,
Buğulu ninniler söyleyerek,
Cehennem büyücüleriyle,
Ateşlere yürüyorum……