Kızıl sardunyalar arasında,
Mahsun bir limon ağacıydım.
Nazende bir türküydüm,
Hoyrat çoban kavalında.
Birtürlü çiçeklenmeyen hanımelinin,
Gözyaşıydım belki biraz.
Mutluluk,yılgın bir damgaydı alnımda,
Mülteci yolculuktu özlemlerim.
Ruhu olmayan bedenlerin,
Buhurdan gibi tüten acılarının
Satır aralığındaydım,
İçim dışım sırat,
Sıska günahlarımından
Sana günlükler biriktiriyordum.
Sağanaklara tutulmuş yüreğim,
En çok gözlerini özlüyordu,
Usumda yoksul umutlar ve ben
Alaboraydım hüzün denizlerinde.
Zemheri ayazlarında,
Sen başka mevsimler çağır diye yeni umutlara……
Bu kadar kalabalık bir
Yalnızlığın içinde çoğalamıyordum.
Hangi yöne gitsem,
Kendi yalnızlığıma çarpıyordum…
Bedenim
Sessizliklerim içinde bir ütopyaydı,
Yüzüm aşka dönük,
Anılarım memleket kokuyordu hâlâ..
Kendi yıldızlarıyla çoğalan,
Bu kainat kadar büyüktü acılarım.
Hatalarımı ve pişmanlıklarımı çıkarsam
Benden geriye ne kalırdı.
Çarptığı yeri kanatan
Bu insan kalabalığında,
Yapayalnızdım.
Asla durdurulamayacak
Bir zamanın öte yakasına
Sözlerimizi asıp,
Biriktirdiğimiz hüzünlerle gidiyordum şimdi ,
Hoyratça yağmalanan aşkımla…..