Neden bilmem sevgili dost,
Her gece olmadık yerde
Yaşanmamışlıklar gelir aklıma
Tedavülsüz kayıtların perdelerini aralarım
Ve ruhumun kutsal erdemleriyle
Kehribar kokulu özlemlerimin
Doyumsuz ninnisi dinlerim…
Ah, bir bilsen
Varoş yüreğimin sürgün dilekçesi
Düşbaz küfürler düşerken günceme
Kar tanesi yürekleri özlerim hep
Efsane kırsalındaki, melodram zamanlarda
Bir parça mavilere ipsiz uçurtmalar salarım….
Başıboş sevdaların güftesini okurken gece
Ağzı salyalı isyanlarım
Paslı bir hançerle yalnızlığımı didikler
Haziran hüznü akşamlarında, nedensiz yaşlanırım
Yüzümdeki karanlıklar, gündüzuykularındayken
Eskici yüreğimin kirli heybesinden
Sancıyla büyüyen kederlere
Ve geçmişten kalan kalıntılara
Sabrımı damıtarak,umudu taşır
Gagalarında minik serçeler ….
Kaygılarımla kahrolası başım dertte hep
Düşlerden arda kalan bir karanlık hükmeder
Ve içimdeki yalnızlığın, sol yamacına oturup
Başıbozuk gecelerde sözleriyle beni büyüler
Aklı yitik hatıralarla öksüzlüğümü hatırlatır
Kırsal yüzümde nedensiz ağlar hicranlarım….
Çıktığım bu yolculuğun,
Nerde başladığını hatırlamıyorum
Nerde biteceğini hatırlamayacağım gibi
Acınacak bir hayatın son basamaklarındayım belki
Belki de bilinmezliğin tüm ihtimallerinde
Kıyım ayrılıkların fütursuz ilahisiyle çözülen ruhum
Karlı kışların, bahara kavuştuğunu hatırlatır sevgiyle…
Ne garip değil mi?
Şimdi adsız yalnızlıklarımın ellerinde hürriyet
Göğün kayıp mavisinde, terkedilmiş bir buluttan sızıyor aşk
Öfkeli sanrılarım, sürgündeki yüz karası hatıraları
Kayıp, unutulmuşlar mezarlığına gömüyor
Türkü gözlerindeki efsunlu gizler
Dirençli maviliğin özgürlüğünde
Daha yaşanası güzel günler müjdeliyor….
Hoşgeldin yürek közüm,
Cana derman
Hoşgeldin…..
