Söz gümüşse sükut, altındır derler
Aşktan anlamazlar lak lak ederler
Yüzü gülmeyenin özü de gülmez
İçinde saklasa elem kederi
Sevinçle örtülmez canın hederi
Sevgi değil mi ki ömrün ederi
Yüzü gülmeyenin özü de gülmez
Süsleyip püslesen bütün çevreni
Kendine uygunca anlat evreni
Eksiksiz hatasız tamla devreni
Yüzü gülmeyenin özü de gülmez
Ayaklar baş olur, başlarsa ayak
Direncin düşerse yersin hep dayak
Narin bedenine giysen de şayak
Yüzü gülmeyenin özü de gülmez
Kim dosttur kim düşman, ayıramazken
Gerçek dost olanı kayıramazken
Ruhunu kirlerden sıyıramazken
Yüzü gülmeyenin özü de gülmez
Menziller gerçeğin yuvası ise
Bu dava Peri’ nin davası ise
Bozulan yarenin havası ise
Yüzü gülmeyenin özü de gülmez