İçimde ki,o bilinen
memleket gülüşlü,
sevda bakışlı bacı
Yoğur yüreğinin kabında yeniden
umudu ve sevgiyi…
ve sıyır öfkelerinin pasını
Pişmanlıklarını koynunda uyutup
ucu yanık mektuplar yazma sevdamıza.
Biri umut,biri sevdaydı
içinde ki ,çocuklarının adı,
Nasıl,örseleyip çiğnediler acımasızca,
Onurla kazanılmış bir hayatın dallarına,
hüzün koydular…
Tomurcukları büyütüp,
goncaya dönüştürmek yerine…
İçinde öfkeyi bileylemiş yıllarca,
Acılarını,sitemlerini,ayrılıklarını harmanlamış,
yorgun belleğinde.
Peşi sıra ağlıyor emeklerinin ve gençliğinin.
Bir damladan, fırtınalar kopuyor
yolunu şaşırmış,yüreğine sığınmış
hasretçiçekleri büyütüyor
içinde ki acılarını mayalayan, gurbete inat.
Memleket türküleri söylüyor
hasretçiçekleri açtırıyor,gözlerinin daldığı her yerde…
Ve ben her sabah,ellerinden tutup,
Ekim gülücüklü bulutlardan,sabır diliyorum.
yamacında buruk,
sevinci kırık,
çisil,çisil yağmur alıyorum.
Ne deyim,ağzımın bal tadı,
sırtımda ki,umut dolu çıkınım
hergün sana,uzak düşlerinde
kapı oluyorum ,açıp giresin diye.
Memleket oluyorum…